28 Ağustos 2011 Pazar


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, babası Ahmet Erdoğan'ın mezarını ziyaret etti.

Üsküdar'daki konutundan çıkan Erdoğan, merhum babası Ahmet Erdoğan'ın evinin de bulunduğu Beyoğlu'nun Kasımpaşa semtindeki Piyalepaşa Mahallesi'ne geldi. Erdoğan'ın giriş yaptığı


Üsküdar'daki konutundan çıkan Erdoğan, merhum babası Ahmet Erdoğan'ın evinin de bulunduğu Beyoğlu'nun Kasımpaşa semtindeki Piyalepaşa Mahallesi'ne geldi. Erdoğan'ın giriş yaptığı sokağa basın mensuplarının girişlerine ise görevlilerce izin verilmedi.
Sinanpaşa Camisi'nde de öğle namazını kıldığı ve namazın çıkışında bir süre vatandaşlarla sohbet ettiği belirtilen Erdoğan, daha sonra Kulaksız Mezarlığı'nda bulunan babası Ahmet Erdoğan'ın kabrini ziyaret etti.
Bir süre mezarlıkta kalan ve dua eden Erdoğan, daha sonra mezarlığın çıkışına kadar yürüdü. Burada vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaşan Erdoğan, ardından Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisi'ne geçti.

internethaber.com

27 Ağustos 2011 Cumartesi

Beyoğlu'nda Yanyana Oturmaya Yasak Geldi!

Beyoğlu Belediyesi inanılması güç ama gerçek bir uygulama başlattı.
AKP’li Beyoğlu Belediyesi İstiklal Caddesi çevresindeki sokaklarda kafelerin ve barların çift kişilik koltuklarını kaldırmaya başladı. İki kişinin yanyana oturabildiği rahat koltukların yerine tek kişilik koltuklar veya sandalyeler koyulmasını isteyen belediye, zabıtalarını kafelere yollayarak iki kişilik koltukların yasaklandığını söylüyor. Ellerinde hiçbir yazılı karar olmadan gelen zabıtalar kararın gerekçesini açıklamaktan çekinirken, bir kafenin koltuklarını da diğerlerine göz dağı vermek için sabahın erken saatlerinde kamyonlara yükleyerek Kasımpaşa’daki belediye deposuna atarak kırdı. Bu olayın esanafa çektirdiklerini Mis Sokak ve İmam Adnan Sokak’taki işletmecilerle konuştuk:

BELEDİYE MECLİSİ’NDEN HABERSİZ
Mis Sokak’ta Cafe Nero’da çalışan Muhammed Şimşek zabıtaların hiçbir gerekçe sunmadan kafelere gelerek koltukların tek kişilik sandalyelerle değiştirilmesi gerektiğini söylediğini anlattı. Zabıtalara “bu karar çiftler yanyana otumasın diye mi?” diye soran Şimşek, zabıtaların kendisine “iyi tespit” diyerek cevap verdiğini belirtti.
“Nasıl ki AKP insanları tutuklayıp gerekçesini söylemiyorsa, burada da ‘çift kişilik koltukları kaldırın’ deyip nedenini söylemiyor” diyen Şimşek, “Eğer bu karar çiftleri ayırmak içinse çok vahim, sokaktaki koltuklara bir standart getirmek için yapıyorlarsa da sokak taşlarına bir standart getiremeyen belediyenin koltuklarla uğraşması manasız” diye konuştu. Bu kararın hukuksuz bir şekilde alındığını söyleyen Şimşek, CHP’li Belediye Meclisi üyeleriyle konuştuklarında Belediye Meclisi’nden böyle bir karar çıkmadığını ve CHP’li üyelerin bu uygulamadan tamamen habersiz olduklarını öğrendiğini vurguladı.

AÇIKLAMA YAPMIYORLAR

Yine aynı sokaktaki Adalı Cafe’nin çalışanı Mustafa Bozkurt, “Bir aydır bu uyarılar devam ediyor. Geliyorlar uyarıyorlar, gerekçesini sorduğumuzda kendilerinin de bilmediklerini söylüyorlar” dedi.

SEVGİLİLER AYRI OTURSUN DİYE
İmam Adnan Sokak'taki Palyaço Kafe çalışanları da bu kararın sevgililer yanyana oturmasın diye yapıldığını, ancak koltuklarını vermeyerek sonuna kadar direneceklerini söyledi.

TEBLİGATSIZ İŞLEM HUKUSUZDUR

Bodega Kafe’nin işletmecisi Cengiz Bey bir sabah ansızın gelen zabıtaların bütün çift kişilik koltuklarını alıp Kasımpaşa’daki belediye deposuna atarak kırdıklarını söyledi.
Belediyenin kendilerine hiçbir tebligat yapmadan masalarını alıp hasar vermesinin hukusuz olduğunu söyleyen Cengiz Bey belediyenin 7. Dairesindeki Kentsel Tasarım görevlisi Selda Hanım’la görüştüklerinde kendisine “Biz bank istemiyoruz, bunu gelip kafedeki bir çalışana söylemiştik. Tebligat yapmıyoruz, çünkü tebligat yapınca yasal bir süreç başlıyor” dediğini, ve bunun da belediyenin yaptığı uygulamanın yasadışılığının kanıtı olduğunu vurguladı.
Cengiz Bey, Tanesini 250 liradan aldıkları çift kişilik koltukların kırılmasıyla büyük bir mağduriyet yaşadığını, ancak belediyeyle ters düşmemek için bu uygulamaya karşı yasal bir süreç başlatmadığını söyledi.
Kırık koltuklarından iki tanesinin tamir edilemez hale geldiğini, diğerlerini de kendi çabalarıyla tamir ettiğini anlatan Cengiz Bey, bu koltukları da ancak 25 Mayıs’a kadar tek kişilik sandalyelerle değiştirmek şartıyla geri alabildiğini belirtti.

KAMERA ŞAKASI GİBİ

Farklı kafelerde esnafla yaptığımız sohbetler sırasında uygulamayı duyan müşteriler, bunun bir kamera şakası olduğunu zannederken, gerçek olduğunu söylediğimizde inanamadılar.

Beyoğlu’nda masa krizine teras çözümü


Beyoğlu Belediyesi’nin masa krizinde çözümü ortaya çıktı. 70 cm’lik mini teras! Kabul eden ilk işletme ’Kilolu müşteriye haksızlık oldu’ diyor.
Beyoğlu Belediyesi’nin masa krizinde çözümü ortaya çıktı. 70 cm’lik mini teras! Kabul eden ilk işletme ’Kilolu müşteriye haksızlık oldu’ diyor.

Tünel, Asmalımescit, Galata, Beyoğlu veCihangir’de işletmelerin sokaklara attığı tüm masaları kaldıran Beyoğlu Belediyesi’nin çözüm önerisi, şaşkınlık yarattı. Belediyenin 70 cm’lik teras-balkon önerisini ilk kabul eden işletme İstiklal Caddesi üzerindeki İst Cafe oldu.

Yan yana iki şubesi olan İst Cafe’nin kot farkı nedeniyle 40 cm yüksekliğe yerleştirdiği terasın masrafı 20 bin lirayı buldu. 1. şubenin terasına 4 masa, yanındaki 2. şubenin terasına 5 masa atılabiliyor. 70 cm’lik teraslarda yalnızca 2 kişilik masalar kullanılabiliyor.

Radikal'in haberine göre; işletmeci Hakan Erkan, teras uygulamasından memnun olmadığını ancak bu fırsatı değerlendirerek zararı karşılamaya çalışacağını söylüyor. Erkan’ın bir şikâyeti de kilolu müşterilere hizmet vermenin imkânsızlığı. Erkan “Kilolu insanların oturmaya hakkı olmayan bir balkon yapmak zorunda kaldık” diyor.

‘ŞIK BİR ŞEY OLSUN’
Görüşülen işletmelere önerilen ferforjenin maliyeti 3-15 bin lira arasında değişiyor. Her işletme kendi demircisine istediği tarzda bir ferforje yaptırma hakkına sahip. Belediyenin tek koşulu “şık bir şey” olması. Ancak teraslar çok küçük olduğu ve ısıtılamayacağı için kış aylarında kullanılması zor görünüyor.

Belediyenin Asmalımescit ve Galata’da görüştüğü Kafe Pi, Sofyalı, Lokal, Kiwahan, Güney Restaurant ve Enginar Café ise öneriyi kabul etmiş değil. İşletmeler 70 cm’lik alanda servisyapılamayacağını ve terasın şık durmayacağını düşünüyor.

BEYOĞLU, CAZİBELİĞİNİ KAYBEDİYOR
Teras önerisini kabul etmeyen işletmecilerden biri ismini saklı tutmak koşuluyla şunları söylüyor:

“Belediye ‘İşgaliyeyi dükkânın içine bir davet olarak düşünün, müşteriyi içeriye çekin’ dedi. Hiç mantıklı gelmiyor bana. Hiç olmasın daha iyi.”

Galata bölgesinden bir işletmeci de “Madem düzenlemeye gidildi, sokağına göre öneri sunulmalı. Bu durum sürdükçe Beyoğlu, cazibe merkezi durumunu kaybediyor” dedi.

BEYOĞLU YAZBOZ TAHTASI MI?
Belediyenin ‘70 cm’ çalışmalarının, ‘masa kaldırma operasyonu’ndan 1 ay önce başladığı anlaşıldı. Projeyi kabul eden Esmer Cafe 15 bin liraya özel çitler yaptırdı. Ancak 15 gün sonra Beyoğlu’ndaki tüm masalar kaldırılınca tüm yaptıkları çöpe giden Esmer Cafe işletmecisi, 2. projeye tepkili.

kaynak Focushaber

BEYDER'DEN AÇIKLAMA

"Beyoğlu'nda 2 Bin Kişi İşten Çıkarıldı"
Beyoğlu’nda 20 Temmuz’da başlayan masa kaldırma operasyonu, 34 günde 2 binden fazla kişinin işsiz kalmasına sebep oldu. BEYDER Genel Başkan Yardımcısı Karasu: “Beyoğlu’na çok büyük bir zarar verildi” dedi.

Beyoğlu Belediyesi tarafından, 20 Temmuz 2011'de başlatılan ve 34 gündür sürdürülen "masa ve sandalye toplama operasyonu" Beyoğlu esnafını zora soktu. Eğlence mekânları, kafe ve restoranların "sokak"ta bulunan masalarının kaldırılması ve zabıta ekiplerinin baskınlarıyla Beyoğlu'na gelen kişi sayısının hızla düşmesi, iki binden fazla kişinin işsiz kalmasına sebep oldu.
Özellikle hafta sonu cirosunda yüzde 70'den fazla kayba uğradığını söyleyen esnaf, çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kalıyor.
Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) Genel Başkan Yardımcısı Tahir Berrak Karasu bianet'e yaptığı açıklamada, "İki bin kişi işini kaybetti; durum böyle sürdüğü takdirde10 bin kişinin de işi tehlikeye girecek" dedi.
"Düşünün, Beyoğlu'na hafta sonu iki milyon kişi gelirken, bu bir milyona düşünce kim bundan etkilenmez? Beyoğlu Belediye'sinin işgaliye iptali uygulaması başladığından beri, bir aylık toplam zararın yirmi milyon liranın üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. Düşüşten, yalnızca eğlence yerleri değil, ikinci ve üçüncü katmanlar da etkileniyor; çorbacısından, simitçisine hatta İstiklal üzerindeki Mango'ya kadar."
En büyük sıkıntı belirsizlik


"Beyoğlu, büyük bir zarar gördü. Ağustos böceği ve karıncanın hikayesi gibi; yazın biriktirdiğiyle ayakta kalabilir işletmeler. Oysa şimdi köşedeki çaycı ne yapacağını, kışı nasıl geçireceğini bilmiyor. Herkesin beli büküldü. Belediyeyle görüşme taleplerimizden sonuç çıkmadı. Tek söylenen, 'Çalışmalar devam ediyor.' Bize önümüzü görebilmemiz için bir tarih verilmiyor, bu yüzden kimse ne yapacağını bilemiyor. Bu çok haksız bir durum yaratıyor" dedi.
BEYDER Yönetim Kurulu Başkanı Taylan Konar ise uygulamaya karşı başlatılan imza kampanyasında şimdiye kadar 20 bin imza toplandığını, 100 bin imzaya ulaşacaklarına inandığını ve imzaların Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) gönderileceğini söyledi.
"Belediye sürecin işleyişi konusunda bize bilgi vermiyor. Bu işin tasarrufu Belediye Başkanı'na mı ait? Bundan dahi emin değiliz."
Esnafın olduğu kadar, Beyoğlu'nda eğlenmeye gelenlerin de en büyük sıkıntısı belirsizlik. Beyoğlu, daha fazla zarar görmeden işgaliye uygulamalarının yeni düzenlemesinin yapılması ve uygulamaya koyulması gerekiyor. (IC)


‎'Çok çoğalmışlardı'

Son günlerdeki yasaklarına 'sokak müzisyenleri'ni de ekleyen Beyoğlu Belediyesi'nden yasağa ilginç bir gerekçe geldi: Çok çoğalmışlardı.

Cumhuriyet-

Çift kişilik koltuk yasağı ile başlayıp, masa ve sandalyelerin kaldırılması ile devam eden “Beyoğlu yasakları”na bir yenisi daha eklendi. Odakule civarında blues, swing, Latin; arada kalan ‘bölgede’ akordeonla Balkan müzikleri ile Tünel’de İran çalgısı ile yapılan geleneksel Anadolu ezgilerinin müzisyenlerine; “sokak müzisyen kartları olmaması” ile “esnaf şikâyeti” gerekçe gösterilerek müdehale edildi.

Müdehalenin hemen ardından Samsara İstanbul Müzik Grubu, tüm sokak sanatçıları adına bir açıklama yaptı. Yıllardır çeşitli engel, baskı ve tartaklamalara rağmen sokaklardan vazgeçmediklerini belirten grup, ramazanla birlikte kendilerine olan yaklaşımın daha da sertleştiğine dikkat çekerek, “Ramazanla beraber -ki muhtemelen daha az tepki toplamak, hatta kimilerince haklı görülmek amacıyla ramazan seçilmiş olmalı- bu duruma önce zabıta, ardından da polis müdahalesi eklendi” ifadelerini kullandı.

Belediyeden izin almış olmalarına rağmen polisin kendilerine müdahale ettiğini ileri süren grup, “Artık her gün, kendilerine bu talimatın verilmiş olduğunu ve yapabilecek başka bir şeylerinin olmadığını, çalmakta ısrar ettiğimizde enstrümanlarımızı, araç gereçlerimizi alacaklarını söyleyen polislerle karşılaşıyoruz” dedi. Grubun açıklaması şöyle devam etti:

“2010’da İstanbul’un kültür başkenti seçilmiş olması nedeniyle izin işlemlerini kolaylaştıran hatta izin almaya bile gerek görülmeden ‘sokakta performans’ göstermemize destek gösteren belediye, bu durumun ne denli gösteriş olduğunu açık etmiş oldu.

Bizler, sokakların özgür olması gerektiğini, sokağın sanat için en güzel sahne ve aynı zamanda sanatın doğduğu yer olduğunu söylüyoruz. Ancak her geçen gün daha zor gelen baskıların yanı sıra, enstrümanlarını, araç-gereçlerini kaybetmek istemeyen arkadaşlarımız sokak sanatçılığına ara vermek durumunda kaldı.”

Konuyla ilgili görüştüğümüz Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcısı Özcan Tokel, “Bizim herhangi bir müdehalemiz yok. Bu olanlar spekülasyon, manipülasyon” dedi.

Beyoğlu Belediyesi’nden başka bir yetkili ise, sokak müzisyenlerinin müzik yapabilmeleri için belediye ve emniyetten izin alarak “sokak müzisyeni kartı” çıkarmaları gerektiği belirterek, “İstanbul’un Avrupa Kültür Başkentliği sürecinde de izin alıyorlardı, bu hiçbir zaman değişmedi. Ancak son zamanlarda 10 metrede bir çoğaldı müzisyenler, izinsiz çalışmaya başladılar. Esnaftan da şikâyet gelince yasal işlem yapıldı” diye konuştu.